Mirasın Reddedilmesi Gerçek Red & Hükmen Red


Mirasın Reddedilmesi
Gerçek Red & Hükmen Red

 

Mirasın reddi, mirasçının miras bırakanın borçlarından ve terekeye ilişkin sorumluluklardan kurtulmasını sağlayan bir haktır. Mirası reddeden kişi, mirasçılık sıfatını kaybeder; dolayısıyla terekenin paylaşımına katılamaz ve mirastan herhangi bir hak iddia edemez. Mirasın reddi, iki şekilde gerçekleşebilir: gerçek red ve hükmen red.

 

Miras, yalnızca miras bırakanın ölümünden sonra reddedilebilir. Sağlığında mirastan feragat edilmek isteniyorsa, bu ancak karşılıklı bir mirastan feragat sözleşmesi ile mümkündür.

 

1-) Mirasın Gerçek Reddi

 

Türk Medeni Kanunu (TMK) m. 606 uyarınca, yasal ve atanmış mirasçılar, mirasçı olduklarını öğrendikleri tarihten itibaren üç ay içinde mirası reddedebilirler. Bu süre, hak düşürücü niteliktedir. Sürenin geçirilmesi hâlinde, miras kayıtsız ve şartsız kabul edilmiş sayılır; bu durumda açılacak ret davası usulden reddedilir.

 

- Yasal mirasçılar için süre, kural olarak miras bırakanın ölümünün öğrenildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.

 

- Atanmış mirasçılar için bu süre, vasiyetnamenin kendilerine resmen bildirildiği tarihte başlar.

 

Ret beyanı, miras bırakanın son yerleşim yerindeki Sulh Hukuk Mahkemesi’ne yapılır. Red beyanı, yazılı veya sözlü şekilde iletilebilir; reddin kayıtsız ve şartsız olması gerekir (TMK m. 609). Sulh hakimi, ret beyanını tutanakla tespit eder ve özel kütüğe kaydeder; isteyen mirasçıya yazılı belge verilir.

 

TMK Madde 606- "Miras, üç ay içinde reddolunabilir. Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe miras bırakanın ölümünü öğrendikleri; vasiyetname ile atanmış mirasçılar için miras bırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten işlemeye başlar."

 

TMK Madde 609- "Mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır."

 

Mirası reddeden kimse kural olarak miras üzerinde hiçbir hak talep edememektedir. Öyle ki, miras payı sanki kendisi ölmüş gibi alt soyuna veya diğer mirasçılara geçmektedir.

 

Mirası reddetmek isteyen mirasçı, miras bırakanın son yerleşim yerindeki Sulh Hukuk Mahkemesine bu durumu beyan etmelidir. Sulh hukuk Mahkemesi hakimi, mirasın reddi sonrasında mirasçıya, mirası reddettiğini gösteren bir belge vermektedir.


Mirasçılar mirası reddederken kendilerinden sonra gelecek kişilerin mirası reddedip reddetmeyeceklerinin sorulmasını mahkemeden isteyebilirler.

 

TMK Madde 614- "Mirasçılar, mirası reddederken, kendilerinden sonra gelen mirasçılardan mirası kabul edip etmeyeceklerinin sorulmasını tasfiyeden önce isteyebilirler.
Bu takdirde ret, sulh hâkimi tarafından daha sonra gelen mirasçılara bildirilir; bunlar bir ay içinde mirası kabul etmezlerse reddetmiş sayılırlar."

 

Böyle bir talebin bulunmaması durumunda reddedilen miras, mirası reddeden kişinin kendisinden sonra gelen kişiye geçecektir. O halde daha önce mirasçı olmayan kişinin kendisine miras kaldığını öğrendikten sonraki 3 ay içerisinde mirası reddetmesi gerekir. Yani mirası reddedenin çocuğunun mirası reddetmesi için 3 aylık süresi vardır. Bu 3 ay ebeveyninin mirası reddetmesini öğrendiği tarihten itibaren başlamaktadır. Velayet altındaki çocuklar için ilgili 3 aylık süre, ebeveynin mirası reddettiğine dair mahkeme kararının kesinleşmesi ile başlamaktadır. 

 

2-) Mirasın Hükmen Reddi

 

TMK m. 605/2 uyarınca, miras bırakanın ölüm tarihinde ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmişse, miras kendiliğinden reddedilmiş sayılır. Bu hâlde mirasçının açık bir ret beyanında bulunmasına gerek yoktur.

 

Hükmen red davası, 3 aylık süreyle sınırlı değildir. Ancak mirasçının mirası açıkça veya örtülü olarak kabul etmemiş olması şarttır. Aksi takdirde hükmen ret hakkı düşer.

 

Kabul Sayılan Davranışlar

 

Mirasçı aşağıdaki fiillerde bulunmuşsa, mirası kabul etmiş sayılır (TMK m. 610/2):

 

- Tereke mallarını gizleme veya kendine mal etme,

 

- Terekenin olağan yönetimi dışında tasarruflarda bulunma,

 

- Tereke işlemlerine karışma.

 

TMK Madde 610/2-"Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez."

 

Hükmen Red Davası

 

Mirasın hükmen reddi davası, yasal veya atanmış mirasçılar tarafından alacaklılara karşı, miras bırakanın terekesinin borca batık olduğunu ispatlamak suretiyle açılır. Terekenin aktif ve pasif unsurları, miras bırakanın ölüm tarihi itibariyle değerlendirilmeli; vergi borçları da dahil edilmelidir.

 

Görevli ve yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerindeki Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Hükmen red kararı verilebilmesi için miras bırakanın borca batıklığı her türlü delille ispatlanabilir.

 

TMK Madde 618- "Ödemeden âciz bir mirasbırakanın mirasını reddeden mirasçılar, onun alacaklılarına karşı, ölümünden önceki beş yıl içinde ondan almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde sorumlu olurlar.


Olağan eğitim ve öğrenim giderleriyle âdet üzere verilen çeyiz, bu sorumluluğun dışındadır. İyiniyetli mirasçılar, ancak geri verme zamanındaki zenginleşmeleri ölçüsünde sorumlu olurlar. "

 

Mirası hükmen reddeden mirasçılar, miras bırakanın ölümünden önceki beş yıl içinde ondan aldıkları ve paylaşımda geri verilmesi gereken değerler ölçüsünde alacaklılara karşı sorumlu olabilir. Ancak:

 

- Olağan eğitim, öğrenim ve çeyiz giderleri bu kapsamın dışındadır.

 

- İyiniyetli mirasçılar yalnızca zenginleşme oranında sorumlu tutulur.


3-) Reddi Mirasın Mirasçı Sayısına Göre Sonuçları

 

3.1-) Mirasçılardan Sadece Birinin Reddetmesi

 

TMK m. 611’e göre, mirasçılardan yalnızca biri mirası reddederse, onun payı altsoyuna geçer. Altsoy yoksa, aynı zümredeki diğer mirasçılara dağıtılır. Atanmış mirasçının reddi hâlinde ise pay, aksi tasarruf yoksa en yakın yasal mirasçılara geçer.

 

TMK Madde 611- "Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi, hak sahiplerine geçer.


Mirası reddeden atanmış mirasçının payı, mirasbırakanın ölüme bağlı tasarrufundan arzusunun başka türlü olduğu anlaşılmadıkça, mirasbırakanın en yakın yasal mirasçılarına kalır."


3.2-) Tüm Yakın Yasal Mirasçıların Reddetmesi

 

TMK m. 612 gereği, miras bırakana en yakın yasal mirasçıların tamamının mirası reddetmesi durumunda tereke, Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından iflas hükümlerine göre tasfiye edilir. Tasfiye sonrası artan değerler, mirası reddetmemiş gibi kabul edilen hak sahiplerine verilir.


TMK Madde 612- "En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflâs hükümlerine göre tasfiye edilir. Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir."

 

Örnek Olayla Açıklama

 

Miras bırakan X öldüğünde geriye eşi Z, çocukları A, B, C ve torunu Ç (C’nin çocuğu) kalmıştır.

Durum A: C mirası reddederse, onun payı torunu Ç’ye geçer. Bu durumda Ç’nin de mirası reddetmesi gerekiyorsa, süresi C’nin reddini öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlar.

Durum B: Z, A, B ve C mirası reddederse; tüm yakın mirasçılar reddetmiş sayılır ve tereke mahkemece iflas hükümlerine göre tasfiye edilir. Bu durumda torun Ç’nin ayrıca mirası reddetmesine gerek kalmaz.

Sonuç olarak, mirasın reddi, borçlardan korunmak isteyen mirasçılar için önemli bir hukuki araçtır. Ancak ret süresi, yöntem ve sonuçları bakımından dikkatle değerlendirilmelidir. Özellikle hükmen red gibi istisnai hâllerde, mirasın kabul edilmediğinin davranışlarla örtülü şekilde dahi gösterilmemiş olması gereklidir. Bu nedenle reddi miras süreçlerinde uzman hukuk danışmanlığı alınması tavsiye olunur.

 

Cüceloğlu Hukuk

×
Hello, I want to get information.